Yukarıdaki görsele ne kadar dikkat ettiniz, ne düşündünüz? Hiçbir şey düşünmeden de geçmiş olabilirsiniz… Gün içinde bunlar gibi farklı duygu geçişleri yaşıyoruz.
Hangi duygularla hayatınıza yön veriyorsunuz? Özel hayatınıza, sosyal yaşantınıza veya işinize. Hissettiğiniz bu sıfatları doğru şeklide yönlendirdiğinizde, hayatınızda olacak değişikliklere hazır mısınız?
Geleceğiniz olan yarın aslında Bugün ’dür.
Farklı olmasını hiç düşündünüz mü?
Mottom The New Future! = ‘Yeni bir gelecek’.
Bu gelecek: Sizi bekleyen değil sizin ona gideceğiniz, istediğiniz gibi şekillendirip hedeflerinize ulaşacağınız bir yoldur.
Her şeyin çok hızlı değiştiği bu dünyada, bilmemiz gereken, ne istediğimiz. Ne istediğimizi bilirsek gelecek kapısı oradadır. Gelecek bir sonraki An’dır. Kapıyı kendimiz aralayabiliriz. Kişi olduğundan ibarettir. Nasıl davranırsak, hayat bize o şekilde cevap verir. Nasıl giyinirsek o algılanır, nasıl konuşursak öyle anlaşılırız. Doğru şekilde giyinerek bile hayatımızın yolunu değiştirebiliriz. Bizler, hissettiklerimizi, davranışımıza ve görünüşümüze yansıtırız. Hissettiklerinizi doğru yansıtmak, siz farkında olmadan istediğiniz geleceği de beraberinde getirir. Yeni bir gelecek çok uzakta değil, içinizdedir. Bu yolda ise kıyafetiniz sizsiniz.
The New Future
Nereden geldim buralara?
Kıyafetin sadece bedenimizi kapatmak olmadığını düşündüğümden beri,
kıyafet, aksesuarlar renk, çizgi seçimlerinin karakterlere eş değer olup hayatın desenini oluşturduğundan beri.
Dışarı baktığımda herkesin kendini bu bilinirlikten nasıl da alıkoyduğunu fark ettiğimden beri.
Farkındalığımın, bakış açımın şu anda olduğum konumla nasıl da örtüştüğü, iş ve sosyal ve özel hayata kattıklarını artı ve eksi sorgulattığı zamanlarımda, hayatıma nasıl yansıdığını keşfettiğimden beri…
Önce kendimi çok iyi tanıdığım ve dünyadan ilham aldığım yol haritamın beni buralara getirmesiyle…
Herkesin önceliğinin kendini iyi tanıması, bedenine iyi davranmasını, hayatının geri kalanını istediklerinin tamamlanmasıyla geçen bir yaşam olması inancı…
Bundan 13 sene önce 2006 yılında tekstil sektörüne adım atarak başladığım yolda, uluslararası bir sourching Office’te Merchandiser, ardından üretici bir firmada Senior Account Manager olarak ve sonrasında tekrar Uluslararası sourching Office’te Sales & Marketing yaparak kendimi geliştirdim. Bu zaman içerisinde çalıştığım ülkeler İngiltere, Hollanda, Fransa, Belçika, İsviçre, İrlanda, İtalya, İspanya, Almanya ve Polonya. Bu ülkelerin moda ve hazır giyim markalarının kıyafete olan bakış açıları, koleksiyon & üretim içerisinde edindiğim bin bir tecrübe, dünyanın hızlı tüketime geçmesiyle benimde bu çılgınlığın tamamen insan psikolojisiyle ilgili olduğu düşüncesi. Üretimin yanında tüketimi sorgularken, yönümü biraz değiştirip 1 sene boyunca İstanbul moda akademisinde; Stil Danışmanlığı ve İmaj Yönetimi eğitimiyle beraber Karakter ve Psikolojiye Göre Giyim, Stil Analizi için Koçluk Teknikleri, Kombinleme Sanatı ve Styling eğitimi alarak da kendimi yeniden geliştirdim.
Yeniliğin hayatımızdaki yeri hızla gelişen dünyada çok önemli, değişikliğe açık olmak gerekiyor. Maalesef takılıp kalmaya vaktimiz yok. Güne başlarken, ruhu yenilemek dinç tutmak çok önemli. Ardından bedeni, kıyafet ve aksesuarlarla giydirmek ama en önemlisi de içinizdekileri dışarıya daha güçlü yansıtabileceğiniz bir ayna haliyle dışarı çıkmak gerekiyor ki, kaliteli bir hayat, konuşma fırsatı olmayan zamanlarda bile isteklerimiz karşılanabilsin.
Şu anda bildiklerimi sizlerle de paylaşarak Kişisel Stil danışmanlığı, Kurumsal markalara danışmanlık, Eğitim verip aynı zamanda Styling yapmaktayım.
Hikayenizi siz belirliyorsunuz, en iyi şeklide ifade edebilmek için sizlere yardımcı olmak adına buradayım.
Mutlu olduğumuz,
Mutlu ettiğimiz,
Mutlu bir hayat,
Günü ve geleceği etkiler…
Unutmayın, Stiliniz sizsiniz, ne giyersek o görünürüz.
Sizlerin bu yolda farkındalıkla ilerlemesi, geleceğinizi şekillendirmek adına stilinize doğru yönü verelim.
TARA HAMURKESEN